29 Ağustos 2008 Cuma

Zonguldak Devrek İkinci 2. Bölük

2 Bölük Devrek

Acemiliğiniz Devrek 2. bölük olarak seçilmişse biraz sevinebilir biraz üzülebilirsiniz. Sevinmeniz gereken olay en iyi bölüklerden birine düşmüş olmanızdır. Birinci bölüğe düşmediğiniz için şanslısınız. Gelelim ikinci bölüğü anlatmaya

İkinci bölük yer ve durum itibariyle daha ön planda olan bir bölüktür. Tabur iştimaları ikinci bölüğün mıntıkasında olur. Tüm tabur her sabah sizin iştima alanınıza gelir ve burada her şey yapılır. Yapılan seçimler sonucu ikinci bölük anfisine giriş yaparsınız. Sivil kıyafetlerle oraya beklide ilk ve son girişiniz olacaktır. Çünkü size aynı gün askeri kıyafetleriniz verilecek ve önünüzdeki bir ay boyunca o kıyafetleri giyeceksiniz

Devrek e gelirken yanınıza sadece traş takımınız sülüs belgeniz ve kimliğiniz olması yeterli hiç başka bişeyler alıpta yük yapmayın kendinize çünkü yanınıza alacağınız her fazla şey ilerliyen saatlerde taşınmaz yük haline gelicektir.

Tabura giriş yapılırken sizin çantalarınız aranacak ve bu çantalarda telefon silah yiyecek içecek gibi malzemeleri alacaklardır. Bunlar hiç getirmeyi düşünmeyin. Çünkü orda alınır. Çantaların araması biter bitmez size banka hesabı açılacak ve bölüklerinize gönderileceksiz. İşte bu işler sırasında eğer çantanız ağır olursa hamallıktan ilk gün pestiliniz çıkar o yüzden çantanız olabildiğince hafif olsun.

Bölükleriniz belirlendikten sonra sizi 15 er kişilik guruplar halinde bölük anfilerine götürecekler ve orada bölük kayıtlarınız yapılacak tuvalete çıkmanız sigara içmeniz yemek yemeniz o gün sorun olabilir. Çünkü kaybolursunuz yanlış bölüğe gidersiniz diye size şahsi izin vermezler bu yüzden ilk günününüz de askerlikten bıkabilirsiniz. Kayıt işlemi gece 12 ye kadar sürebilir. Bu işlem sürerken kayıt işlemi bitenlere guruplar halinde kıyafetler verilmeye başlar. İşte bu an sizin için askerliğinin başladığı andır. Artık asker kıyafetleriniz olacak ve onlarla tam 15 ay geçireceksiniz


2. bölük kıyafet seçimi benim için güzel bir anı olarak kalmıştır. Orda bir astsubay sizi karşısına alıyor ve şöyle bir süzüyor sizin hangi beden parke hangi beden kamuflaj giydiğinizi hemen anlıyor. Ve size bir kağıt yazıp depoya sırayla girmenizi sağlıyor. Siz o kağıtla depodaki askerlere doğru ilerleyip kağıdı veriyorsunuz. Kağıdı alan sorumlu asker hangi numara kıyafetler yazmışsa size onları veriyor sizde hızlı bir şekilde bunları boru çantaya koyuyorsunuz. Daha sonra dışarıya çıkıp tek sıra halinde uzun bir kuyruk oluşturmak suretiyle ortaya geçen rütbeli bir personel size sırayla çantanızın içerisinde olması gerekenleri sırası ile size söylüyor. Tıpkı düğünlerde “amcasından 1 adet burma bilezik” dercesine 1 adet terlik 1 adet kamuflaj 1 adet rüzgar ceketi…. Falan filan işte bu şekilde çantanızdaki malzemeleri kontrol etmeniz sağlanıyor.
Daha sonra geldiğiniz tek sırayı bozmadan tekrar geldiğiniz istikametin tersine dönerek tekrar tabur içtima alanına gidiyorsunuz. Burada bir çember oluşturmanız isteniyor ve başlıyorsunuz soyunmaya. Hangi çantaya ne koyacağınız gösterildikten sonrada “benle mi bot bağladın” teriminin çıkış noktası olan bot bağlama işlemine geçiyorsunuz.. Çanta işlemleride tamamlandıktan sonra çantalarınızı koğuşta sizlere gösterilen dolaplarınızın üzerine bıraktırılıyor.




Yorucu bir günün ardından artık sizi koğuşunuza götürüp yatırmalarını bekliyorsunuz. Ama sanmayın o gece uyuyacaksınız. Size geçici olarak gösterilen koğuş ve ranzanızın başında beklemeniz söylenir önce. Sonra sizi saymaya başlarlar eğer eksik yoksa yatarsınız. Genelde eksik olur ama bu eksiklik ya onların yanlış saymasından ya da aranızdan birinin başka bölüğün yatakhanesine gitmesinden kaynaklanır. Unutmayın ikinci bölük yatak hanesi ikinci katta üçüncü katta üçüncü bölük kalıyor. Oraya çıkmasanız iyi olur.

Evet yoğun bir ilk gün geçirdiniz dinlenmek haliyle hakkınız. Sizin için özel yatak ve özel bir oda ayırmak isterdik ama yerimiz kalmadı espirileri altında koğuşa girersiniz. Bu girdiğiniz yer sizin koğuşunuz ve bundan sonra sürekli burada kalacaksınız. Yatağınız ilerde postalar belli olduğunda değişecek ama koğuşların genel olarak düzeni aynıdır. Bir koğuşta yaklaşık 70 yatak vardır ve koğuşları öyle sıkıştırmışlardır ki adım atacak yer yoktur yani oda ya ranzalardan başka bişey girmesi imkansız olduğu halde 70 de adam ve çantası girmek için çaba harcamaktadır. Neyse kısaca koğuşlar pek rahat değil zaten orası da otel değil asker ocağı. Size verilen mavi pijamaları giyersiniz traş olursunuz ki lavobolar haliyle yetersiz kalır 300 kişiye aynı anda hizmet veren lavabo tertibatı kurmak da kolay değildir. Zor bela traş olup tuvalet ihtiyacınızı gördüyseniz şanslısınız. (Tuvalet deyince aklıma geldi ben en az 5 gün büyük çişimi yapamamıştım sebebini bilmiyorum ama sanırım kendimi çok sıkmıştım oda psikolojik olarak etkilemiş beni kabız olmuştum sizinde başınıza gelebilir bu endişelenmeyin beş altı gün şiş karınla dolaşabilirsiniz zaten etrafınzdaki askerlerinde çoğu böyledir.o ilk günlerin sıkıntısıyla tuvalet ihtiyacı biraz ertelenebiliyor.). işlerinizi haletlikten sonra yatağınıza gelir ve uzanırsınız işde o anda ne düşündüğü herkesin açık ve net ortadadır. Bu günler böyle nasıl geçer.

Tam bu düşüncelere dalmışken etraftan gürültüler duymaya başlarsınız. Sonra gözünüz yatağın altına yazılan notlara ilişir her devre oraya bi kaç not yazmıştır. Eminim sizde giderken yazacaksınız.oradaki notları okurken zaten yorgunluktan uyur kalırsınız. Ama uyumanızla uyanmanız sanki arka arkaya olmuş gibi hızlı bir kapı açılması ardından gür bir sesle koğuş kalk komutu gelir.Alt ranzada yatacak olanlara özellikle söylemek istiyorum bu sesi duyar duymaz kalkmaya çalışmayın yoksa kafanızı tavana vurursunuz ve bir hafta şiş kafayla dolaşırsınız. Burada ne yapabileceğiniz hususunda düşünme fırsatı dahi bulamadan ve size sivilde anlatılan askerliğin zorluklarından bahsedilirken edinmiş olduğunuz bilgilerinizden 10 sn içerisinde kalkıp hazırlanmanız gerektiğini düşünüp yatağınızdan fırlarsınız. Ve askerlik başlamıştır artık kalkıp kıyafetlerinizi giyersiniz kimisi kaybolur o kıyafet içinde kimisi sırıtır ama enterasan olan şey herkes artık birbirine benzemiştir. Birkaç gün önce tanıştığınız kişiyi bulmakta zorluk çekersiniz. Buda haliyle komik diyologlara sebep olur. Kalktığınızda saat 5:30 civarıdır ve daha karga bile kahvaltısını yapmamıştır. Siz kalkıp giyinip kahvaltı için sıraya girmeniz gerekir. En sıkıcı işlerde bunlardır. Nereye giderseniz gidin sıraya girmeniz gerekir ve uygun adımda yürümeniz gerekir.

Sıraya girersiniz ve yemekhaneye doğru uygun adımda yürümeye çalışırsınız. Yanınızda nöbetçi çavuş vardır daha hiçbir eğitim almamış acemilerin uygun adımda yürüyebileceğini zanneder. Ve sizden hatasız bir yürüyüş bekler tabi sadece beklemekle kalır çünkü daha sağını solunu bilmeyen adam çoktur ve ayak uyduramaz.

Yemekhane önüne gelince tekrar bir sıraya daha girersiniz. Sırayla yemekhaneye girilir tabldot almaya kalkmayın çünkü sabah kahvaltıları her masaya bir tabldot olacak şekilde ayarlanmıştır içine 4 kişilik yiyecek konmuştur siz bardağınıza çayınızı alır oturursunuz. Zaten o saatte kahvaltı yapmaya alışık olmadığınız için bişeyler yiyemezsiniz. Kahvaltı bitiminde sizi serbest bırakmazlar yine amfiye toplarlar. Çünkü kaybolma olasılığınız hala yüksektir.

Artık sizin postalara ayırma zamanı gelmiştir. Sizi mezun olduğunuz okullara göre sıraya sokarlar sonra eşit şekilde 15 e bölerler yüksek okul mezunları posta başı olacak. Sizden postadan o sorumlu olacak. Posta başları koğuş nöbeti tutmaz ve mıntıka yapmaz onlar bu işlerin yapılmasını sağlarlar.

Bu arada koğuşlarda ikişer posta kalırsınız. Her gün bir posta koğuş nöbeti tutar saat 21:30 da başlar 05:30 biter ikişer saat koğuş nöbeti tutarsınız. Dikkat edin uyumayın uyurken yakalanırsanız koğuş olarak ceza alırsınız.

Postalara ayrılma işi bitince sağlık işi başlar ve o meşhur anlar başlar. Sizi toplu halde revire götürürler ve sadece donunuz kalacak şekilde soyarlar. (Bazen o donuda çıkartırıyorlar dikkat edin renkli iç çamaşırıyla yakalanmayın :) Sizi muayene ederler ve 3 dakika içinde tamamen giyinmenizi isterler giyinemezseniz elinizde pantolon kapı önünde kalırsınız. Sonra aşılamalara başlar toplam 3 aşı yapılır size yapılış tarzı biraz ürkütücüde olsa kısa sürer



Her ne kadar korksanız da size vurulacak olan iğneleri yemek üzere revirin yolunu tutuyorsunuz. Daha doğrusu tutturuluyorsunuz. İçeri girdiğinizde sizlerden kollarınızı sıvamanız isteniyor 3 asker görevlendirilmiş ve ilk önce iki kolunuza 1er tane iğne yapılıyor.
Birisi tetanos diğer ikisinin ne olduğunu bende bilmiyorum. Sandalyeye oturtulup birde bacağınızdan olmak üzere 3 iğneyi yedikten sonra kendinizi toplamanıza dahi izin verilmeden revirin koridorunda tek sıra halinde dizilmiş bir şekilde buluyorsunuz kendinizi.

Tabi bir de kan bağışı olayı var ama burada gerçekten faydalı bir olay oluyor. Eğer ciddi bir rahatsızlığınız yoksa arazi olmaya çalışmayın ve kan verin.

Artık kayıt işlemleri ve sağlık işlemleri bitmiş durumda askeri eğitime başlayabiliriz. İlk eğitim konunuz yatak ve dolap düzeni bizim dönemimizde yatak ve dolap yüzünden çok kişi sürünmüştür. Oyüzden yatağınızın çok düzgün olmasına dikkat edin yoksa çok ceza alırsınız. Yatak ve dolap düzeninden sonra yanaşık düzen eğitimine başlayabiliriz.

Ve artık sol sağ sol sağ ve düdük seslerine başlayabiliriz. İlk önce şunu ifade edeyim ki askeriyede her şey sol dan başlar sağla biter. Kapılar bile sola doğru açılır. Artık rüyalarınızda bile düdük sesleri duyma zamanı geldi. Gideceğiniz tertibe göre sıcakta veya soğukta eğitim alanını akşama kadar turlayacaksınız ve düzenli bir şekilde yürümeyi öğreneceksiniz. Sizde göreceksiniz ki daha solunu sağını bilmeyen o kadar çok adam olacak ki şaşıracaksınız önce sonra küfredeceksiniz çünkü yapılan her bireysel hata size toplu ceza olarak geri gelecektir. Bu ceza daha fazla yürüyüş daha fazla eğitim olarak yansır. Çünkü orda da bol bol duyacağınız gibi askeriye de mükafatlar şahsi cezalar toplu olur….

Artık kendinizi asker hissetmenizi sağlayacak teçhizatlarla yüklenmenizin zamanı geldi. Biliyorum şimdi hepiniz malzeme alacağız diye çok sevinçlisiniz. Ve içinizi garip bir duygu kaplamış durumda. Ak-47 kalaşnikof piyade tüfeği almak sizin için tarif edilemez bir duygu. Tabi 86.9 mm uzunluğunda 7.62 mm çapında… Tanımını ezberlemeniz gerekecek belki ama olsun bence mükemmel bir duygu! tarif edilemez… Silahınızı alabilmeniz için sizden toplu halde sıraya girmeniz istenilecek. Düzen sağlandıktan sonra malzeme deposunun yolunu sol sağ sol sağlarla tutacaksınız. Hele birde 4.bölükle kesişirseniz onların eğitim çavuşu ve sizin eğitim çavuşunuz arasında adeta futbol maçını andıran kim daha çok bağırtacak yarışmasının ortasında bulursunuz kendinizi ve avazınız çıktığı kadar bağırmaktan başka yapabileceğiniz bişey yoktur. En sonunda silahlığın önünde adeta belediyenin ekmek kuyruğunu andıran sıraya dahil olursunuz. Silah senetleri hazırlanır ve sıranın size gelmesi için sabırsızlanırsınız. İçerden elinde silahını almış adeta altın bulmuşcasına sevinerek çıkan askerleri görünce sabırsızlığınız birkat daha artar. Zaten bu silah almanın meşhur bir sözü vardır. Bu silahı ilk gün aldığınız da çok sevinirsiniz. Birde son gün verdiğinizde….

Silahtan sonra hucum yeleği de alacaksınız. Bu hucum yelekleri biraz nemli biraz eski olabilir ceplerini tam kontrol edin sizden öncekilerin

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Yorum Ve TafsiyeLerin İçin TşkLer...
Ama iLK Giderken İnsanın İçinde ßiraz Korku Ve Endişe İster İstemez Geçiyor..
Orda Ne Yapacağız ?
NasıL Geçecek Bunca Gün? :)
Vs.. ßi Sürü Şey ßirazda oLSa Cevap aLdık Tekrardan TşkLer..

Unknown dedi ki...

Kısaca başa gelen çekilir diyerek gideck olduğum yerlerden birisi.:DD
Bazı şeyler üstü kapalı anlatılmış daha açıklayıcı olsaymış bizim için daha iyi olurdu.:DD
Her şeye rağmen yine teşekkür ederim

kzbgrrrr dedi ki...

yorumun için çok sağol..peki burdan genelde nereye gönderiyor?bu konuda bi bilgin var mı??

Unknown dedi ki...

Buradan genelde batıya jandarma eri olarak gidiyorsun ama meslekçi olursan doğuya gidebilirsin tercih senin