29 Ağustos 2008 Cuma

Zonguldak Devrek Hakkında Genel Bilgi

DEVREK BASTON KÜLTÜR SANAT TARİHİ
Bölgede “Halk Sanat Kültürü” olan ağaç işçiliği:
Kara yolunu deniz yoluna bağlayan ticaret yollarının kavşak noktasında olan Devrek, askeri, siyasi ve ekonomik önemi nedeniyle tarih içinde her zaman değişik devletlerin istilasına uğramıştır. Her istilada yeni bir kültürle tanışan bölge köylüsü, her zaman kendi yaşamına yetecek miktardan çok daha fazlasını beyleri- yöneticileri için üretmek zorunda kalmıştır.
Bölgede orman- bitki zenginliği:
Bölge ormanlarında tespit edilen, fotoğraflarla belgelenen ve bu fotoğrafları birçok kez Zonguldak içinde ve dışında değişik yerlerde sergilenen yenilebilir ağaç ve çalı türü yabani meyve çeşitliliği 25’ ten fazladır. Ereğli- Cide arasında yapılan araştırmalarda, bir yabanıl meyvenin aynı yöre insanı tarafından çok değişik adlandırılması yörenin kültür zenginliğinin bir başka yönüdür. Diğer ağaç çeşitleri ile bu sayı 50’ ye ulaşır. Bölge kırsalında fotoğraf ve kurutulmuş örnekleriyle belgelenen çiçek açan 350 otsu bitki türü vardır.
Ağaç işleri- Marangozluk- Kullanım araçları:
Bölgenin orman yönünden çok zengin olması nedeniyle halkın çoğunluğu gönüllü veya zorunlu olarak orman işçiliğine başlamış ve bu çalışmalarda bir çok hünerli ustalar ortaya çıkmıştır. Hatta ağaç işlerinde hünerli olan bölge insanlarından( Amasra, Bolu, Bartın) birçoğu 1650 li yıllar da ve daha sonrası bölgeyi yönetenler tarafından toplanarak Gemi yapımı vb. ağaç işlerinde çalıştırılmak üzere Amasra ve Bartın iskelelerinden gemilere doldurularak Kırım/Kefe’ ye gönderilmiştir (1). Yine 1800 başları ve sonrası yıllarda tersane ihtiyacı için gemi yapımında vb. kullanılmak üzere lazım olan kerestenin ormandan temini için; Bartın, Devrek, Zonguldak vb. bölge köylüsü ormanda çalıştırılmak üzere mükellefiyete/yükümlülüğe tabi tutulmuştur. Bu yükümlülükle beraber ağaç işlerinde usta/hünerli olanlar Saray emrinde çalıştırılmak üzere İstanbul’ a gönderiliyordu (2).
Sahil kesimindeki halk genellikle deniz araçları ve bunlarda kullanılan; yeke, dümen, kürek vb. üretirken daha iç kesimdekiler genellikle; konut ve konutlarda kullanılan, kap kaçak ve mobilya türü üretime yönelmişdir. bu üretimlere tarım ve dokuma araç gereçleri de dahildir. Ağaç oyma ve süsleme sanatı da bölgede çok gelişmiştir. Konutlarda; kapı, pencere, tavan, dolap, odaların tavanına konan süsleme (Göbelez- Çarkıfelek) vb. Havan, rahle, takunya, vb. günlük kullanılan bu araç gereçlere ince ağaç işçiliği yanı sıra kabartma veya oyma olarak çok değişik desenler yapılmaktadır.
Ağaç işçiliği olarak da bilinen ve birçok ülkede de elde yontularak yapılan; tahta oyuncaklar, hamur tekneleri (Gavata), tahta kap kaçak, kaşık, beşik, sübek, yayık, kiriş, konsol, elek, kasnak, dokuma tezgahları, çıkrık, iğ, öreke, döven, kağnı, saban, tırmık, yaba, semer, pipo, yazma kalıpları, telli çalgılar, nefesli çalgılar, vurmalı çalgılar, çoban değnekleri, baston vb. Bunların tüm dünyada elde yontularak-oyularak işlenenleri birer halk sanat kültürüdür. Bu halk sanat kültürünün en önemli özelliklerinden birisi de bu araç-gereçlerin üzerine işlenmiş olan figürler,semboller, motiflerdir.
Bazıları günümüze kadar gelebilmiş olan Bu motiflerde kullanılan ve her birinin özel bir anlamı olan sembollerle, tarih içinde yaşanan istilalar-göçler gibi nedenlerle toplumlararası büyük bir kültür alışverişinin yaşandığını da görmekteyiz. Zonguldak bölgesinin demografik yapısının çok çeşitliliği aynı zamanda bölgenin kültürel zenginliğini oluşturan en önemli etkenlerden biridir.
Ağaç tekne yapımına günümüzde Cide, Kurcaşile, Amasra, Bartın vb. yerlerde devam edilmektedir. Bunların devamı olarak Amasra’ da genellikle hediyelik eşya yapımı devam etmektedir ve bunlar meşakatli ve sabır isteyen el becerileridir.

Askerde Yanınızda Bulunması Gerekenler

Eğer jandarma olarak devreğe düştüyseniz yanınıza fazlaca bişey almayın çünkü kullanamazsınız

İşte askerde yanınızda bulunması gerekenler

1-Sülüs Belgeniz
2-Kimliğiniz
3-Para Kesesi Boyuna asılan cinsden
4-Bir miktar para. Fazla olmasın çaldırabilirsiniz 100 ytl yeter
5-Traş takımınız ve küçük bir havlu
6-Konturlü Telefon Kartı (Ankesörlü)
7-Küçük iki tane kilit



Sadece bu kadar şey götürün Diğer bütün ihtiyaçlarınız size bölüklerinizde ikinci gün verilecektir. Yani aşağıdakileri taşıyıpta yük etmeyin

iki adet ufak kilit (biri postal için diger çantanin fermuarini kilitlemek için) pijama; mevsime göre esofmanlar ayni isi gorebilir (tugayin kantininde kamuflaj desenli ve armali pijamalar satiliyor) esofman alt/üst siyah çorap (yikamak ve özellikle kurutmak kolay degil; ayaginizin terlemesini hesaba katip, bütün gün postalin içinde olacagini da düsünerek, ne kadar götüreceginize karar verin. soguk dönemler için masraftan kaçinmayip dagcilarin kullandigi çoraplardan alirsaniz memnun kalirsiniz.) postal için tabanlik (ortopedik birsey alirsaniz ayaginiz daha rahat eder, yalniz o durumda postalinizi iki boy büyük almayi unutmayin) iç çamasiri (thermal --bu kis dönemi için-- ve normal. aynen çoraplarda oldugu gibi yikama zorlugunu unutmayin, mümkün oldugunca çok bulundurun.) bir çift eldiven veya eldiven içi "warmer" (orada verilen eldiven soguga karsi tek basina yeterli degil) havlu, banyo ve yüz için gözlük kilifi, eski gözlük (lazimsa elbette) pilli tras makinasi, pil (böyle makina kullanbiliyorsaniz çok rahat edeceksiniz, ama ufak birsey olsun ki yaninizda tasiyabilesiniz yoksa dolabinizdan gidebilir) tras köpügü, jilet kullaniyorsaniz elbette kolonya dis firçasi, dis macunu sabun, sampuan nivea krem veya benzeri cilt kurumasini önleyici malzeme tylenol, advil, antibiyotik, tylenol cold ve tylenol flu, ishal ilaci, bogaz pastili, mantara karsi krem (bunlardan ihtiyacinizdan biraz fazla bulundurun çünkü sizin gibi hazirlikli olmayan arkadaslariniza da vermeniz gerekecek) vitamin (ilaç ve vitaminler giriste kontrol ediliyor, fazla bulurlarsa sizin isminiz altinda revirde dolaba kaldiriliyor; sonra gidip almak mümkün ama kaptirmazsaniz daha iyi) selpak mendil plastik bardak tirnak makasi ayak için pudra yara banti, postal vurmasi halinde kullanilacak cinsten ortasi delikli nasir bantlari (abd'de drugstore'larda ayak kisminda bulursunuz) kulak tikaci (kogustaki horlamaya karsi) göz bagi (koguslar her zaman karanlik degil, özellikle ranzanin üst katinda yatiyorsaniz) agiz maskesi (toza karsi, disarida kullanamazsiniz ama kogusta takarsaniz yaz kis rahat uyuyabilirsiniz) bulasik eldiveni, uzunca olsun (bulasik nöbeti geldigi zaman çok faydali, önce gülen arkadaslariniz sonra imrenecekler; en son haberlere gore bulasikhanelerde artik eldiven varmis.) kalem, kagit ufak çaki ameliyat raporlari (saglik nedeniyle yapilmamasi gereken seyleri belgelemek için; yabanci dilde de olabilir) çantanizin ve diger esyanizin (mesela kepiniz) üzerine numaranizi yazmak icin koyu renkli bir marker ayak bileginizin önüne ve arkasina koymak üzere "vatka" (terzilerin omuzlar için kullandiklari cinsten). bunu çorabinizin altindan giyebilirsiniz. pilli, ufak okuma lambasi. tras olmak, dikis, okumak için kullanisli olabilir. üniformalardaki dikisler cok kolay sokuluyordu. sokulen bir iplik sarkinca onun daha fazla uzamamasi icin onu ya kesip ya cakmakla yakmak gerekiyordu, tabii bu gecici bir cozum oluyordu. bir tutkal goturup dikislerin uclarina bir damla koymak bu sorunu engelliyebilir.

2. asal web sitesine gore (http://www.asal.msb.gov.tr)...sinif okuluna katilacak olan yedek subay adaylari ile birligine katilacak olan kisa donem erbas ve erlerin yanlarinda goturebilecekleri ihtiyac listesi asagiya cikarilmistir:- sahsi temizlik malzemeleri (sakal ve koltuk alti tras makinalari, yuz ve banyo havlusu, ozel bir marka kullaniyorsaniz yuz ve banyo sabunu, cilt kremi, sampuan, dis fircasi ve macunu)- mevsime uygun birkac cift siyah corap, birkac takim ic camasiri, pijama veya esofman, bir cift dayanikli terlik, bir tirnak makasi)- kullaniyorsaniz; nemlendirici yuz kremi, bir kutudan fazla olmamak uzere vitamin hapi, uyusturucu etkisi olmamak sartiyla kullandiginiz ilaclardan birer kutu.- postal giyeceginizden, ayak vurmalarina karsi pudra ve yara banti, ayak mantarina karsi krem.- toplu yerlerde uyuma probleminiz varsa goz bagi ve/veya kulak tikaci.- telefon kontur karti.- siyah pilot kalem, orta boy ebatli not defteri.- silaya mektup yazmak icin mektupluk, bloknot ve mektup yazmak sizin icin onemliyse, dolmakalem ve murekkep.- varsa, saglik raporlari ile kullanmak zorunda oldugunuz ilaclara ait saglik raporlarinizi yaniniza aliniz.- fotograf makinasi, cep telefonu, cagri cihazi, radyo, kaydedici cihazlar, wolkman gibi her turlu elektronik cihazin askeri birliklere sokulmasi yasaktir.- birliginize katildiginizda bir-iki gun icerisinde uniformalariniz verilecek, sivil giysileriniz ve ayakkabiniz birlik deposunda muhafaza edilmek uzere alinacaktir.

Zonguldak Devrek Dördüncü 4. Bölük

4. Bölük Devrek

Acemiliğiniz Devrek 4. bölük olarak seçilmişse biraz sevinebilir biraz üzülebilirsiniz. Sevinmeniz gereken olay en iyi bölüklerden birine düşmüş olmanızdır.

Yapılan seçimler sonucu ikinci bölük anfisine giriş yaparsınız. Sivil kıyafetlerle oraya beklide ilk ve son girişiniz olacaktır. Çünkü size aynı gün askeri kıyafetleriniz verilecek ve önünüzdeki bir ay boyunca o kıyafetleri giyeceksiniz

Devrek e gelirken yanınıza sadece traş takımınız sülüs belgeniz ve kimliğiniz olması yeterli hiç başka bişeyler alıpta yük yapmayın kendinize çünkü yanınıza alacağınız her fazla şey ilerliyen saatlerde taşınmaz yük haline gelicektir.

Tabura giriş yapılırken sizin çantalarınız aranacak ve bu çantalarda telefon silah yiyecek içecek gibi malzemeleri alacaklardır. Bunlar hiç getirmeyi düşünmeyin. Çünkü orda alınır. Çantaların araması biter bitmez size banka hesabı açılacak ve bölüklerinize gönderileceksiz. İşte bu işler sırasında eğer çantanız ağır olursa hamallıktan ilk gün pestiliniz çıkar o yüzden çantanız olabildiğince hafif olsun.

Bölükleriniz belirlendikten sonra sizi 15 er kişilik guruplar halinde bölük anfilerine götürecekler ve orada bölük kayıtlarınız yapılacak tuvalete çıkmanız sigara içmeniz yemek yemeniz o gün sorun olabilir. Çünkü kaybolursunuz yanlış bölüğe gidersiniz diye size şahsi izin vermezler bu yüzden ilk günününüz de askerlikten bıkabilirsiniz. Kayıt işlemi gece 12 ye kadar sürebilir. Bu işlem sürerken kayıt işlemi bitenlere guruplar halinde kıyafetler verilmeye başlar. İşte bu an sizin için askerliğinin başladığı andır. Artık asker kıyafetleriniz olacak ve onlarla tam 15 ay geçireceksiniz


2. bölük kıyafet seçimi benim için güzel bir anı olarak kalmıştır. Orda bir astsubay sizi karşısına alıyor ve şöyle bir süzüyor sizin hangi beden parke hangi beden kamuflaj giydiğinizi hemen anlıyor. Ve size bir kağıt yazıp depoya sırayla girmenizi sağlıyor. Siz o kağıtla depodaki askerlere doğru ilerleyip kağıdı veriyorsunuz. Kağıdı alan sorumlu asker hangi numara kıyafetler yazmışsa size onları veriyor sizde hızlı bir şekilde bunları boru çantaya koyuyorsunuz. Daha sonra dışarıya çıkıp tek sıra halinde uzun bir kuyruk oluşturmak suretiyle ortaya geçen rütbeli bir personel size sırayla çantanızın içerisinde olması gerekenleri sırası ile size söylüyor. Tıpkı düğünlerde “amcasından 1 adet burma bilezik” dercesine 1 adet terlik 1 adet kamuflaj 1 adet rüzgar ceketi…. Falan filan işte bu şekilde çantanızdaki malzemeleri kontrol etmeniz sağlanıyor.
Daha sonra geldiğiniz tek sırayı bozmadan tekrar geldiğiniz istikametin tersine dönerek tekrar tabur içtima alanına gidiyorsunuz. Burada bir çember oluşturmanız isteniyor ve başlıyorsunuz soyunmaya. Hangi çantaya ne koyacağınız gösterildikten sonrada “benle mi bot bağladın” teriminin çıkış noktası olan bot bağlama işlemine geçiyorsunuz.. Çanta işlemleride tamamlandıktan sonra çantalarınızı koğuşta sizlere gösterilen dolaplarınızın üzerine bıraktırılıyor.




Yorucu bir günün ardından artık sizi koğuşunuza götürüp yatırmalarını bekliyorsunuz. Ama sanmayın o gece uyuyacaksınız. Size geçici olarak gösterilen koğuş ve ranzanızın başında beklemeniz söylenir önce. Sonra sizi saymaya başlarlar eğer eksik yoksa yatarsınız. Genelde eksik olur ama bu eksiklik ya onların yanlış saymasından ya da aranızdan birinin başka bölüğün yatakhanesine gitmesinden kaynaklanır. Unutmayın ikinci bölük yatak hanesi ikinci katta üçüncü katta üçüncü bölük kalıyor. Oraya çıkmasanız iyi olur.

Evet yoğun bir ilk gün geçirdiniz dinlenmek haliyle hakkınız. Sizin için özel yatak ve özel bir oda ayırmak isterdik ama yerimiz kalmadı espirileri altında koğuşa girersiniz. Bu girdiğiniz yer sizin koğuşunuz ve bundan sonra sürekli burada kalacaksınız. Yatağınız ilerde postalar belli olduğunda değişecek ama koğuşların genel olarak düzeni aynıdır. Bir koğuşta yaklaşık 70 yatak vardır ve koğuşları öyle sıkıştırmışlardır ki adım atacak yer yoktur yani oda ya ranzalardan başka bişey girmesi imkansız olduğu halde 70 de adam ve çantası girmek için çaba harcamaktadır. Neyse kısaca koğuşlar pek rahat değil zaten orası da otel değil asker ocağı. Size verilen mavi pijamaları giyersiniz traş olursunuz ki lavobolar haliyle yetersiz kalır 300 kişiye aynı anda hizmet veren lavabo tertibatı kurmak da kolay değildir. Zor bela traş olup tuvalet ihtiyacınızı gördüyseniz şanslısınız. (Tuvalet deyince aklıma geldi ben en az 5 gün büyük çişimi yapamamıştım sebebini bilmiyorum ama sanırım kendimi çok sıkmıştım oda psikolojik olarak etkilemiş beni kabız olmuştum sizinde başınıza gelebilir bu endişelenmeyin beş altı gün şiş karınla dolaşabilirsiniz zaten etrafınzdaki askerlerinde çoğu böyledir.o ilk günlerin sıkıntısıyla tuvalet ihtiyacı biraz ertelenebiliyor.). işlerinizi haletlikten sonra yatağınıza gelir ve uzanırsınız işde o anda ne düşündüğü herkesin açık ve net ortadadır. Bu günler böyle nasıl geçer.

Tam bu düşüncelere dalmışken etraftan gürültüler duymaya başlarsınız. Sonra gözünüz yatağın altına yazılan notlara ilişir her devre oraya bi kaç not yazmıştır. Eminim sizde giderken yazacaksınız.oradaki notları okurken zaten yorgunluktan uyur kalırsınız. Ama uyumanızla uyanmanız sanki arka arkaya olmuş gibi hızlı bir kapı açılması ardından gür bir sesle koğuş kalk komutu gelir.Alt ranzada yatacak olanlara özellikle söylemek istiyorum bu sesi duyar duymaz kalkmaya çalışmayın yoksa kafanızı tavana vurursunuz ve bir hafta şiş kafayla dolaşırsınız. Burada ne yapabileceğiniz hususunda düşünme fırsatı dahi bulamadan ve size sivilde anlatılan askerliğin zorluklarından bahsedilirken edinmiş olduğunuz bilgilerinizden 10 sn içerisinde kalkıp hazırlanmanız gerektiğini düşünüp yatağınızdan fırlarsınız. Ve askerlik başlamıştır artık kalkıp kıyafetlerinizi giyersiniz kimisi kaybolur o kıyafet içinde kimisi sırıtır ama enterasan olan şey herkes artık birbirine benzemiştir. Birkaç gün önce tanıştığınız kişiyi bulmakta zorluk çekersiniz. Buda haliyle komik diyologlara sebep olur. Kalktığınızda saat 5:30 civarıdır ve daha karga bile kahvaltısını yapmamıştır. Siz kalkıp giyinip kahvaltı için sıraya girmeniz gerekir. En sıkıcı işlerde bunlardır. Nereye giderseniz gidin sıraya girmeniz gerekir ve uygun adımda yürümeniz gerekir.

Sıraya girersiniz ve yemekhaneye doğru uygun adımda yürümeye çalışırsınız. Yanınızda nöbetçi çavuş vardır daha hiçbir eğitim almamış acemilerin uygun adımda yürüyebileceğini zanneder. Ve sizden hatasız bir yürüyüş bekler tabi sadece beklemekle kalır çünkü daha sağını solunu bilmeyen adam çoktur ve ayak uyduramaz.

Yemekhane önüne gelince tekrar bir sıraya daha girersiniz. Sırayla yemekhaneye girilir tabldot almaya kalkmayın çünkü sabah kahvaltıları her masaya bir tabldot olacak şekilde ayarlanmıştır içine 4 kişilik yiyecek konmuştur siz bardağınıza çayınızı alır oturursunuz. Zaten o saatte kahvaltı yapmaya alışık olmadığınız için bişeyler yiyemezsiniz. Kahvaltı bitiminde sizi serbest bırakmazlar yine amfiye toplarlar. Çünkü kaybolma olasılığınız hala yüksektir.

Artık sizin postalara ayırma zamanı gelmiştir. Sizi mezun olduğunuz okullara göre sıraya sokarlar sonra eşit şekilde 15 e bölerler yüksek okul mezunları posta başı olacak. Sizden postadan o sorumlu olacak. Posta başları koğuş nöbeti tutmaz ve mıntıka yapmaz onlar bu işlerin yapılmasını sağlarlar.

Bu arada koğuşlarda ikişer posta kalırsınız. Her gün bir posta koğuş nöbeti tutar saat 21:30 da başlar 05:30 biter ikişer saat koğuş nöbeti tutarsınız. Dikkat edin uyumayın uyurken yakalanırsanız koğuş olarak ceza alırsınız.

Postalara ayrılma işi bitince sağlık işi başlar ve o meşhur anlar başlar. Sizi toplu halde revire götürürler ve sadece donunuz kalacak şekilde soyarlar. (Bazen o donuda çıkartırıyorlar dikkat edin renkli iç çamaşırıyla yakalanmayın :) Sizi muayene ederler ve 3 dakika içinde tamamen giyinmenizi isterler giyinemezseniz elinizde pantolon kapı önünde kalırsınız. Sonra aşılamalara başlar toplam 3 aşı yapılır size yapılış tarzı biraz ürkütücüde olsa kısa sürer



Her ne kadar korksanız da size vurulacak olan iğneleri yemek üzere revirin yolunu tutuyorsunuz. Daha doğrusu tutturuluyorsunuz. İçeri girdiğinizde sizlerden kollarınızı sıvamanız isteniyor 3 asker görevlendirilmiş ve ilk önce iki kolunuza 1er tane iğne yapılıyor.
Birisi tetanos diğer ikisinin ne olduğunu bende bilmiyorum. Sandalyeye oturtulup birde bacağınızdan olmak üzere 3 iğneyi yedikten sonra kendinizi toplamanıza dahi izin verilmeden revirin koridorunda tek sıra halinde dizilmiş bir şekilde buluyorsunuz kendinizi.

Tabi bir de kan bağışı olayı var ama burada gerçekten faydalı bir olay oluyor. Eğer ciddi bir rahatsızlığınız yoksa arazi olmaya çalışmayın ve kan verin.

Artık kayıt işlemleri ve sağlık işlemleri bitmiş durumda askeri eğitime başlayabiliriz. İlk eğitim konunuz yatak ve dolap düzeni bizim dönemimizde yatak ve dolap yüzünden çok kişi sürünmüştür. Oyüzden yatağınızın çok düzgün olmasına dikkat edin yoksa çok ceza alırsınız. Yatak ve dolap düzeninden sonra yanaşık düzen eğitimine başlayabiliriz.

Ve artık sol sağ sol sağ ve düdük seslerine başlayabiliriz. İlk önce şunu ifade edeyim ki askeriyede her şey sol dan başlar sağla biter. Kapılar bile sola doğru açılır. Artık rüyalarınızda bile düdük sesleri duyma zamanı geldi. Gideceğiniz tertibe göre sıcakta veya soğukta eğitim alanını akşama kadar turlayacaksınız ve düzenli bir şekilde yürümeyi öğreneceksiniz. Sizde göreceksiniz ki daha solunu sağını bilmeyen o kadar çok adam olacak ki şaşıracaksınız önce sonra küfredeceksiniz çünkü yapılan her bireysel hata size toplu ceza olarak geri gelecektir. Bu ceza daha fazla yürüyüş daha fazla eğitim olarak yansır. Çünkü orda da bol bol duyacağınız gibi askeriye de mükafatlar şahsi cezalar toplu olur….

Artık kendinizi asker hissetmenizi sağlayacak teçhizatlarla yüklenmenizin zamanı geldi. Biliyorum şimdi hepiniz malzeme alacağız diye çok sevinçlisiniz. Ve içinizi garip bir duygu kaplamış durumda. Ak-47 kalaşnikof piyade tüfeği almak sizin için tarif edilemez bir duygu. Tabi 86.9 mm uzunluğunda 7.62 mm çapında… Tanımını ezberlemeniz gerekecek belki ama olsun bence mükemmel bir duygu! tarif edilemez… Silahınızı alabilmeniz için sizden toplu halde sıraya girmeniz istenilecek. Düzen sağlandıktan sonra malzeme deposunun yolunu sol sağ sol sağlarla tutacaksınız. Hele birde 4.bölükle kesişirseniz onların eğitim çavuşu ve sizin eğitim çavuşunuz arasında adeta futbol maçını andıran kim daha çok bağırtacak yarışmasının ortasında bulursunuz kendinizi ve avazınız çıktığı kadar bağırmaktan başka yapabileceğiniz bişey yoktur. En sonunda silahlığın önünde adeta belediyenin ekmek kuyruğunu andıran sıraya dahil olursunuz. Silah senetleri hazırlanır ve sıranın size gelmesi için sabırsızlanırsınız. İçerden elinde silahını almış adeta altın bulmuşcasına sevinerek çıkan askerleri görünce sabırsızlığınız birkat daha artar. Zaten bu silah almanın meşhur bir sözü vardır. Bu silahı ilk gün aldığınız da çok sevinirsiniz. Birde son gün verdiğinizde….

Silahtan sonra hucum yeleği de alacaksınız. Bu hucum yelekleri biraz nemli biraz eski olabilir ceplerini tam kontrol edin sizden öncekilerin

Zonguldak Devrek Üçüncü 3. Bölük

3 Bölük Devrek

Acemiliğiniz Devrek 3 bölük olarak belli olduğunda yanınızda ne olması gerekir şimdi yazalım

Aslını söylemek gerekirse içeri girdiğimizde yanımızda traş köpüğü ve traş bıçağı dışında hiç bişeyin olmasına gerek yok. Siz zannetmeyin ki bu sadece 3. bölük için geçerli tüm bölükler girişte size ne gerekiyorsa verir ve nasıl kullanmanız gerektiğini anlatır.

Acemiliğiniz başlar başlamaz size her şeyi toplu halde yaptırmayı öğreteceklerdir. Bu psikoloji ile oraya giderseniz daha çabuk alışırsınız. Gelir gelmez hemen arkadaş edinmeye çalışmayın çünkü sizi postalara ayıracaklar ve farklı insanlarla yan yana kalacaksınız ve tanışacaksınız. Bu yüzden ilk günlerde tanıdığınız ve alıştığınız arkadaşlarla daha sonra sık görüşemezsiniz.

3 Bölüğe girer girmez onarlı kişiler halinde bizi anfiye götürdüler jandarma kıdemli üst çavuş Bülent Aker i orda tanıdık. Sonra bizi anfinin yan tarafındaki depoya götürdüler. orda künya sırasına sokup sırayla kıyafetlerimizi verdiler Tabi zannetmeyin reyondan kendimiz aldık Komutanın bitanesi tipimize bakıp bedenizmi şak diye anlayıp kıyafetleri verdi ama bizim komutan nedense hiç tutturamadı. Onların verdikleri tüm parkeler büyük çıktı. Askerler bu kıyafetlerin içinde kayboldu. Ayakkabı alırken kullandığınız numarayı söyleyin sonra dışarıda deniyorsunuz küçük veya büyük gerlirse hemen değiştirin. Kıyafetleriniz büyük gelirse onlarıda arkadaşlarınızla değiştirin. Kıyafet alımı bitince sizi tekrar dan anfiye götürüp giydirdiler. Burada çoraptan şapkaya kadar nasıl giyeceğiniz tarif edilir. 350 adam anfide birlikte giyinirsiniz Başlarda bu biraz garip gelir ama sonra o 350 adamın kokusu size ömür boyu unutmayacağınız bir anı olarak kalır. Giyindikten sonra kayıt işlemleri başlar bu işlemler bitinceye kadar anfide otursunuz. Daha sonra akşam 11 gibi belki daha geç sizi koğuşlara götürler. Sizi geçici olarak bir koğuşa yerleştirip yatak verirler oraya fazla dikkat etmeyin çünkü yabir yak iki gün orda kalırsınız kayıt işleri bitince postalara ayırma işlemi başlar. Bu işlemi yapmadan sizi mezun olduğunuz okullara göre ayırırlar daha sonra her postaya eşit olarak sizi dağıtırlar genelde yüksek okul ve üniv terkleri posta başı yaparlar
Posta başı: 15 kişinin sorumluluğunu alan ve hamallıktan başka bişey yapmayan adamdır. Elinizde olursa olmayın çünkü evrak takibinden başka bişey yapmazsınız.

3 Bölük komutanı : Jandarma üsteğmen Murat Akdeniz : Hafif kısa boylu biraz çelimsiz ama dünya tatlısı bi komutandır.

Şenol Ekinci


Osman Cinkara

Cem Alkan


Eğitim

Atış
Spor

Zonguldak Devrek İkinci 2. Bölük

2 Bölük Devrek

Acemiliğiniz Devrek 2. bölük olarak seçilmişse biraz sevinebilir biraz üzülebilirsiniz. Sevinmeniz gereken olay en iyi bölüklerden birine düşmüş olmanızdır. Birinci bölüğe düşmediğiniz için şanslısınız. Gelelim ikinci bölüğü anlatmaya

İkinci bölük yer ve durum itibariyle daha ön planda olan bir bölüktür. Tabur iştimaları ikinci bölüğün mıntıkasında olur. Tüm tabur her sabah sizin iştima alanınıza gelir ve burada her şey yapılır. Yapılan seçimler sonucu ikinci bölük anfisine giriş yaparsınız. Sivil kıyafetlerle oraya beklide ilk ve son girişiniz olacaktır. Çünkü size aynı gün askeri kıyafetleriniz verilecek ve önünüzdeki bir ay boyunca o kıyafetleri giyeceksiniz

Devrek e gelirken yanınıza sadece traş takımınız sülüs belgeniz ve kimliğiniz olması yeterli hiç başka bişeyler alıpta yük yapmayın kendinize çünkü yanınıza alacağınız her fazla şey ilerliyen saatlerde taşınmaz yük haline gelicektir.

Tabura giriş yapılırken sizin çantalarınız aranacak ve bu çantalarda telefon silah yiyecek içecek gibi malzemeleri alacaklardır. Bunlar hiç getirmeyi düşünmeyin. Çünkü orda alınır. Çantaların araması biter bitmez size banka hesabı açılacak ve bölüklerinize gönderileceksiz. İşte bu işler sırasında eğer çantanız ağır olursa hamallıktan ilk gün pestiliniz çıkar o yüzden çantanız olabildiğince hafif olsun.

Bölükleriniz belirlendikten sonra sizi 15 er kişilik guruplar halinde bölük anfilerine götürecekler ve orada bölük kayıtlarınız yapılacak tuvalete çıkmanız sigara içmeniz yemek yemeniz o gün sorun olabilir. Çünkü kaybolursunuz yanlış bölüğe gidersiniz diye size şahsi izin vermezler bu yüzden ilk günününüz de askerlikten bıkabilirsiniz. Kayıt işlemi gece 12 ye kadar sürebilir. Bu işlem sürerken kayıt işlemi bitenlere guruplar halinde kıyafetler verilmeye başlar. İşte bu an sizin için askerliğinin başladığı andır. Artık asker kıyafetleriniz olacak ve onlarla tam 15 ay geçireceksiniz


2. bölük kıyafet seçimi benim için güzel bir anı olarak kalmıştır. Orda bir astsubay sizi karşısına alıyor ve şöyle bir süzüyor sizin hangi beden parke hangi beden kamuflaj giydiğinizi hemen anlıyor. Ve size bir kağıt yazıp depoya sırayla girmenizi sağlıyor. Siz o kağıtla depodaki askerlere doğru ilerleyip kağıdı veriyorsunuz. Kağıdı alan sorumlu asker hangi numara kıyafetler yazmışsa size onları veriyor sizde hızlı bir şekilde bunları boru çantaya koyuyorsunuz. Daha sonra dışarıya çıkıp tek sıra halinde uzun bir kuyruk oluşturmak suretiyle ortaya geçen rütbeli bir personel size sırayla çantanızın içerisinde olması gerekenleri sırası ile size söylüyor. Tıpkı düğünlerde “amcasından 1 adet burma bilezik” dercesine 1 adet terlik 1 adet kamuflaj 1 adet rüzgar ceketi…. Falan filan işte bu şekilde çantanızdaki malzemeleri kontrol etmeniz sağlanıyor.
Daha sonra geldiğiniz tek sırayı bozmadan tekrar geldiğiniz istikametin tersine dönerek tekrar tabur içtima alanına gidiyorsunuz. Burada bir çember oluşturmanız isteniyor ve başlıyorsunuz soyunmaya. Hangi çantaya ne koyacağınız gösterildikten sonrada “benle mi bot bağladın” teriminin çıkış noktası olan bot bağlama işlemine geçiyorsunuz.. Çanta işlemleride tamamlandıktan sonra çantalarınızı koğuşta sizlere gösterilen dolaplarınızın üzerine bıraktırılıyor.




Yorucu bir günün ardından artık sizi koğuşunuza götürüp yatırmalarını bekliyorsunuz. Ama sanmayın o gece uyuyacaksınız. Size geçici olarak gösterilen koğuş ve ranzanızın başında beklemeniz söylenir önce. Sonra sizi saymaya başlarlar eğer eksik yoksa yatarsınız. Genelde eksik olur ama bu eksiklik ya onların yanlış saymasından ya da aranızdan birinin başka bölüğün yatakhanesine gitmesinden kaynaklanır. Unutmayın ikinci bölük yatak hanesi ikinci katta üçüncü katta üçüncü bölük kalıyor. Oraya çıkmasanız iyi olur.

Evet yoğun bir ilk gün geçirdiniz dinlenmek haliyle hakkınız. Sizin için özel yatak ve özel bir oda ayırmak isterdik ama yerimiz kalmadı espirileri altında koğuşa girersiniz. Bu girdiğiniz yer sizin koğuşunuz ve bundan sonra sürekli burada kalacaksınız. Yatağınız ilerde postalar belli olduğunda değişecek ama koğuşların genel olarak düzeni aynıdır. Bir koğuşta yaklaşık 70 yatak vardır ve koğuşları öyle sıkıştırmışlardır ki adım atacak yer yoktur yani oda ya ranzalardan başka bişey girmesi imkansız olduğu halde 70 de adam ve çantası girmek için çaba harcamaktadır. Neyse kısaca koğuşlar pek rahat değil zaten orası da otel değil asker ocağı. Size verilen mavi pijamaları giyersiniz traş olursunuz ki lavobolar haliyle yetersiz kalır 300 kişiye aynı anda hizmet veren lavabo tertibatı kurmak da kolay değildir. Zor bela traş olup tuvalet ihtiyacınızı gördüyseniz şanslısınız. (Tuvalet deyince aklıma geldi ben en az 5 gün büyük çişimi yapamamıştım sebebini bilmiyorum ama sanırım kendimi çok sıkmıştım oda psikolojik olarak etkilemiş beni kabız olmuştum sizinde başınıza gelebilir bu endişelenmeyin beş altı gün şiş karınla dolaşabilirsiniz zaten etrafınzdaki askerlerinde çoğu böyledir.o ilk günlerin sıkıntısıyla tuvalet ihtiyacı biraz ertelenebiliyor.). işlerinizi haletlikten sonra yatağınıza gelir ve uzanırsınız işde o anda ne düşündüğü herkesin açık ve net ortadadır. Bu günler böyle nasıl geçer.

Tam bu düşüncelere dalmışken etraftan gürültüler duymaya başlarsınız. Sonra gözünüz yatağın altına yazılan notlara ilişir her devre oraya bi kaç not yazmıştır. Eminim sizde giderken yazacaksınız.oradaki notları okurken zaten yorgunluktan uyur kalırsınız. Ama uyumanızla uyanmanız sanki arka arkaya olmuş gibi hızlı bir kapı açılması ardından gür bir sesle koğuş kalk komutu gelir.Alt ranzada yatacak olanlara özellikle söylemek istiyorum bu sesi duyar duymaz kalkmaya çalışmayın yoksa kafanızı tavana vurursunuz ve bir hafta şiş kafayla dolaşırsınız. Burada ne yapabileceğiniz hususunda düşünme fırsatı dahi bulamadan ve size sivilde anlatılan askerliğin zorluklarından bahsedilirken edinmiş olduğunuz bilgilerinizden 10 sn içerisinde kalkıp hazırlanmanız gerektiğini düşünüp yatağınızdan fırlarsınız. Ve askerlik başlamıştır artık kalkıp kıyafetlerinizi giyersiniz kimisi kaybolur o kıyafet içinde kimisi sırıtır ama enterasan olan şey herkes artık birbirine benzemiştir. Birkaç gün önce tanıştığınız kişiyi bulmakta zorluk çekersiniz. Buda haliyle komik diyologlara sebep olur. Kalktığınızda saat 5:30 civarıdır ve daha karga bile kahvaltısını yapmamıştır. Siz kalkıp giyinip kahvaltı için sıraya girmeniz gerekir. En sıkıcı işlerde bunlardır. Nereye giderseniz gidin sıraya girmeniz gerekir ve uygun adımda yürümeniz gerekir.

Sıraya girersiniz ve yemekhaneye doğru uygun adımda yürümeye çalışırsınız. Yanınızda nöbetçi çavuş vardır daha hiçbir eğitim almamış acemilerin uygun adımda yürüyebileceğini zanneder. Ve sizden hatasız bir yürüyüş bekler tabi sadece beklemekle kalır çünkü daha sağını solunu bilmeyen adam çoktur ve ayak uyduramaz.

Yemekhane önüne gelince tekrar bir sıraya daha girersiniz. Sırayla yemekhaneye girilir tabldot almaya kalkmayın çünkü sabah kahvaltıları her masaya bir tabldot olacak şekilde ayarlanmıştır içine 4 kişilik yiyecek konmuştur siz bardağınıza çayınızı alır oturursunuz. Zaten o saatte kahvaltı yapmaya alışık olmadığınız için bişeyler yiyemezsiniz. Kahvaltı bitiminde sizi serbest bırakmazlar yine amfiye toplarlar. Çünkü kaybolma olasılığınız hala yüksektir.

Artık sizin postalara ayırma zamanı gelmiştir. Sizi mezun olduğunuz okullara göre sıraya sokarlar sonra eşit şekilde 15 e bölerler yüksek okul mezunları posta başı olacak. Sizden postadan o sorumlu olacak. Posta başları koğuş nöbeti tutmaz ve mıntıka yapmaz onlar bu işlerin yapılmasını sağlarlar.

Bu arada koğuşlarda ikişer posta kalırsınız. Her gün bir posta koğuş nöbeti tutar saat 21:30 da başlar 05:30 biter ikişer saat koğuş nöbeti tutarsınız. Dikkat edin uyumayın uyurken yakalanırsanız koğuş olarak ceza alırsınız.

Postalara ayrılma işi bitince sağlık işi başlar ve o meşhur anlar başlar. Sizi toplu halde revire götürürler ve sadece donunuz kalacak şekilde soyarlar. (Bazen o donuda çıkartırıyorlar dikkat edin renkli iç çamaşırıyla yakalanmayın :) Sizi muayene ederler ve 3 dakika içinde tamamen giyinmenizi isterler giyinemezseniz elinizde pantolon kapı önünde kalırsınız. Sonra aşılamalara başlar toplam 3 aşı yapılır size yapılış tarzı biraz ürkütücüde olsa kısa sürer



Her ne kadar korksanız da size vurulacak olan iğneleri yemek üzere revirin yolunu tutuyorsunuz. Daha doğrusu tutturuluyorsunuz. İçeri girdiğinizde sizlerden kollarınızı sıvamanız isteniyor 3 asker görevlendirilmiş ve ilk önce iki kolunuza 1er tane iğne yapılıyor.
Birisi tetanos diğer ikisinin ne olduğunu bende bilmiyorum. Sandalyeye oturtulup birde bacağınızdan olmak üzere 3 iğneyi yedikten sonra kendinizi toplamanıza dahi izin verilmeden revirin koridorunda tek sıra halinde dizilmiş bir şekilde buluyorsunuz kendinizi.

Tabi bir de kan bağışı olayı var ama burada gerçekten faydalı bir olay oluyor. Eğer ciddi bir rahatsızlığınız yoksa arazi olmaya çalışmayın ve kan verin.

Artık kayıt işlemleri ve sağlık işlemleri bitmiş durumda askeri eğitime başlayabiliriz. İlk eğitim konunuz yatak ve dolap düzeni bizim dönemimizde yatak ve dolap yüzünden çok kişi sürünmüştür. Oyüzden yatağınızın çok düzgün olmasına dikkat edin yoksa çok ceza alırsınız. Yatak ve dolap düzeninden sonra yanaşık düzen eğitimine başlayabiliriz.

Ve artık sol sağ sol sağ ve düdük seslerine başlayabiliriz. İlk önce şunu ifade edeyim ki askeriyede her şey sol dan başlar sağla biter. Kapılar bile sola doğru açılır. Artık rüyalarınızda bile düdük sesleri duyma zamanı geldi. Gideceğiniz tertibe göre sıcakta veya soğukta eğitim alanını akşama kadar turlayacaksınız ve düzenli bir şekilde yürümeyi öğreneceksiniz. Sizde göreceksiniz ki daha solunu sağını bilmeyen o kadar çok adam olacak ki şaşıracaksınız önce sonra küfredeceksiniz çünkü yapılan her bireysel hata size toplu ceza olarak geri gelecektir. Bu ceza daha fazla yürüyüş daha fazla eğitim olarak yansır. Çünkü orda da bol bol duyacağınız gibi askeriye de mükafatlar şahsi cezalar toplu olur….

Artık kendinizi asker hissetmenizi sağlayacak teçhizatlarla yüklenmenizin zamanı geldi. Biliyorum şimdi hepiniz malzeme alacağız diye çok sevinçlisiniz. Ve içinizi garip bir duygu kaplamış durumda. Ak-47 kalaşnikof piyade tüfeği almak sizin için tarif edilemez bir duygu. Tabi 86.9 mm uzunluğunda 7.62 mm çapında… Tanımını ezberlemeniz gerekecek belki ama olsun bence mükemmel bir duygu! tarif edilemez… Silahınızı alabilmeniz için sizden toplu halde sıraya girmeniz istenilecek. Düzen sağlandıktan sonra malzeme deposunun yolunu sol sağ sol sağlarla tutacaksınız. Hele birde 4.bölükle kesişirseniz onların eğitim çavuşu ve sizin eğitim çavuşunuz arasında adeta futbol maçını andıran kim daha çok bağırtacak yarışmasının ortasında bulursunuz kendinizi ve avazınız çıktığı kadar bağırmaktan başka yapabileceğiniz bişey yoktur. En sonunda silahlığın önünde adeta belediyenin ekmek kuyruğunu andıran sıraya dahil olursunuz. Silah senetleri hazırlanır ve sıranın size gelmesi için sabırsızlanırsınız. İçerden elinde silahını almış adeta altın bulmuşcasına sevinerek çıkan askerleri görünce sabırsızlığınız birkat daha artar. Zaten bu silah almanın meşhur bir sözü vardır. Bu silahı ilk gün aldığınız da çok sevinirsiniz. Birde son gün verdiğinizde….

Silahtan sonra hucum yeleği de alacaksınız. Bu hucum yelekleri biraz nemli biraz eski olabilir ceplerini tam kontrol edin sizden öncekilerin

Zonguldak Devrek Birinci 1. Bölük

1 Bölük Devrek

Acemiliğiniz Devrek 1. bölük olarak seçilmişse üzülerek söylüyorum ki çok süreneceksiniz

Birtinci bölük devreğin en zor en sürüngen en çok eğitim veren bölüğüdür..

Devrek e gelirken yanınıza sadece traş takımınız sülüs belgeniz ve kimliğiniz olması yeterli hiç başka bişeyler alıpta yük yapmayın kendinize çünkü yanınıza alacağınız her fazla şey ilerliyen saatlerde taşınmaz yük haline gelicektir.

Tabura giriş yapılırken sizin çantalarınız aranacak ve bu çantalarda telefon silah yiyecek içecek gibi malzemeleri alacaklardır. Bunlar hiç getirmeyi düşünmeyin. Çünkü orda alınır. Çantaların araması biter bitmez size banka hesabı açılacak ve bölüklerinize gönderileceksiz. İşte bu işler sırasında eğer çantanız ağır olursa hamallıktan ilk gün pestiliniz çıkar o yüzden çantanız olabildiğince hafif olsun.

Bölükleriniz belirlendikten sonra sizi 15 er kişilik guruplar halinde bölük anfilerine götürecekler ve orada bölük kayıtlarınız yapılacak tuvalete çıkmanız sigara içmeniz yemek yemeniz o gün sorun olabilir. Çünkü kaybolursunuz yanlış bölüğe gidersiniz diye size şahsi izin vermezler bu yüzden ilk günününüz de askerlikten bıkabilirsiniz. Kayıt işlemi gece 12 ye kadar sürebilir. Bu işlem sürerken kayıt işlemi bitenlere guruplar halinde kıyafetler verilmeye başlar. İşte bu an sizin için askerliğinin başladığı andır. Artık asker kıyafetleriniz olacak ve onlarla tam 15 ay geçireceksiniz


2. bölük kıyafet seçimi benim için güzel bir anı olarak kalmıştır. Orda bir astsubay sizi karşısına alıyor ve şöyle bir süzüyor sizin hangi beden parke hangi beden kamuflaj giydiğinizi hemen anlıyor. Ve size bir kağıt yazıp depoya sırayla girmenizi sağlıyor. Siz o kağıtla depodaki askerlere doğru ilerleyip kağıdı veriyorsunuz. Kağıdı alan sorumlu asker hangi numara kıyafetler yazmışsa size onları veriyor sizde hızlı bir şekilde bunları boru çantaya koyuyorsunuz. Daha sonra dışarıya çıkıp tek sıra halinde uzun bir kuyruk oluşturmak suretiyle ortaya geçen rütbeli bir personel size sırayla çantanızın içerisinde olması gerekenleri sırası ile size söylüyor. Tıpkı düğünlerde “amcasından 1 adet burma bilezik” dercesine 1 adet terlik 1 adet kamuflaj 1 adet rüzgar ceketi…. Falan filan işte bu şekilde çantanızdaki malzemeleri kontrol etmeniz sağlanıyor.
Daha sonra geldiğiniz tek sırayı bozmadan tekrar geldiğiniz istikametin tersine dönerek tekrar tabur içtima alanına gidiyorsunuz. Burada bir çember oluşturmanız isteniyor ve başlıyorsunuz soyunmaya. Hangi çantaya ne koyacağınız gösterildikten sonrada “benle mi bot bağladın” teriminin çıkış noktası olan bot bağlama işlemine geçiyorsunuz.. Çanta işlemleride tamamlandıktan sonra çantalarınızı koğuşta sizlere gösterilen dolaplarınızın üzerine bıraktırılıyor.




Yorucu bir günün ardından artık sizi koğuşunuza götürüp yatırmalarını bekliyorsunuz. Ama sanmayın o gece uyuyacaksınız. Size geçici olarak gösterilen koğuş ve ranzanızın başında beklemeniz söylenir önce. Sonra sizi saymaya başlarlar eğer eksik yoksa yatarsınız. Genelde eksik olur ama bu eksiklik ya onların yanlış saymasından ya da aranızdan birinin başka bölüğün yatakhanesine gitmesinden kaynaklanır. Unutmayın ikinci bölük yatak hanesi ikinci katta üçüncü katta üçüncü bölük kalıyor. Oraya çıkmasanız iyi olur.

Evet yoğun bir ilk gün geçirdiniz dinlenmek haliyle hakkınız. Sizin için özel yatak ve özel bir oda ayırmak isterdik ama yerimiz kalmadı espirileri altında koğuşa girersiniz. Bu girdiğiniz yer sizin koğuşunuz ve bundan sonra sürekli burada kalacaksınız. Yatağınız ilerde postalar belli olduğunda değişecek ama koğuşların genel olarak düzeni aynıdır. Bir koğuşta yaklaşık 70 yatak vardır ve koğuşları öyle sıkıştırmışlardır ki adım atacak yer yoktur yani oda ya ranzalardan başka bişey girmesi imkansız olduğu halde 70 de adam ve çantası girmek için çaba harcamaktadır. Neyse kısaca koğuşlar pek rahat değil zaten orası da otel değil asker ocağı. Size verilen mavi pijamaları giyersiniz traş olursunuz ki lavobolar haliyle yetersiz kalır 300 kişiye aynı anda hizmet veren lavabo tertibatı kurmak da kolay değildir. Zor bela traş olup tuvalet ihtiyacınızı gördüyseniz şanslısınız. (Tuvalet deyince aklıma geldi ben en az 5 gün büyük çişimi yapamamıştım sebebini bilmiyorum ama sanırım kendimi çok sıkmıştım oda psikolojik olarak etkilemiş beni kabız olmuştum sizinde başınıza gelebilir bu endişelenmeyin beş altı gün şiş karınla dolaşabilirsiniz zaten etrafınzdaki askerlerinde çoğu böyledir.o ilk günlerin sıkıntısıyla tuvalet ihtiyacı biraz ertelenebiliyor.). işlerinizi haletlikten sonra yatağınıza gelir ve uzanırsınız işde o anda ne düşündüğü herkesin açık ve net ortadadır. Bu günler böyle nasıl geçer.

Tam bu düşüncelere dalmışken etraftan gürültüler duymaya başlarsınız. Sonra gözünüz yatağın altına yazılan notlara ilişir her devre oraya bi kaç not yazmıştır. Eminim sizde giderken yazacaksınız.oradaki notları okurken zaten yorgunluktan uyur kalırsınız. Ama uyumanızla uyanmanız sanki arka arkaya olmuş gibi hızlı bir kapı açılması ardından gür bir sesle koğuş kalk komutu gelir.Alt ranzada yatacak olanlara özellikle söylemek istiyorum bu sesi duyar duymaz kalkmaya çalışmayın yoksa kafanızı tavana vurursunuz ve bir hafta şiş kafayla dolaşırsınız. Burada ne yapabileceğiniz hususunda düşünme fırsatı dahi bulamadan ve size sivilde anlatılan askerliğin zorluklarından bahsedilirken edinmiş olduğunuz bilgilerinizden 10 sn içerisinde kalkıp hazırlanmanız gerektiğini düşünüp yatağınızdan fırlarsınız. Ve askerlik başlamıştır artık kalkıp kıyafetlerinizi giyersiniz kimisi kaybolur o kıyafet içinde kimisi sırıtır ama enterasan olan şey herkes artık birbirine benzemiştir. Birkaç gün önce tanıştığınız kişiyi bulmakta zorluk çekersiniz. Buda haliyle komik diyologlara sebep olur. Kalktığınızda saat 5:30 civarıdır ve daha karga bile kahvaltısını yapmamıştır. Siz kalkıp giyinip kahvaltı için sıraya girmeniz gerekir. En sıkıcı işlerde bunlardır. Nereye giderseniz gidin sıraya girmeniz gerekir ve uygun adımda yürümeniz gerekir.

Sıraya girersiniz ve yemekhaneye doğru uygun adımda yürümeye çalışırsınız. Yanınızda nöbetçi çavuş vardır daha hiçbir eğitim almamış acemilerin uygun adımda yürüyebileceğini zanneder. Ve sizden hatasız bir yürüyüş bekler tabi sadece beklemekle kalır çünkü daha sağını solunu bilmeyen adam çoktur ve ayak uyduramaz.

Yemekhane önüne gelince tekrar bir sıraya daha girersiniz. Sırayla yemekhaneye girilir tabldot almaya kalkmayın çünkü sabah kahvaltıları her masaya bir tabldot olacak şekilde ayarlanmıştır içine 4 kişilik yiyecek konmuştur siz bardağınıza çayınızı alır oturursunuz. Zaten o saatte kahvaltı yapmaya alışık olmadığınız için bişeyler yiyemezsiniz. Kahvaltı bitiminde sizi serbest bırakmazlar yine amfiye toplarlar. Çünkü kaybolma olasılığınız hala yüksektir.

Artık sizin postalara ayırma zamanı gelmiştir. Sizi mezun olduğunuz okullara göre sıraya sokarlar sonra eşit şekilde 15 e bölerler yüksek okul mezunları posta başı olacak. Sizden postadan o sorumlu olacak. Posta başları koğuş nöbeti tutmaz ve mıntıka yapmaz onlar bu işlerin yapılmasını sağlarlar.

Bu arada koğuşlarda ikişer posta kalırsınız. Her gün bir posta koğuş nöbeti tutar saat 21:30 da başlar 05:30 biter ikişer saat koğuş nöbeti tutarsınız. Dikkat edin uyumayın uyurken yakalanırsanız koğuş olarak ceza alırsınız.

Postalara ayrılma işi bitince sağlık işi başlar ve o meşhur anlar başlar. Sizi toplu halde revire götürürler ve sadece donunuz kalacak şekilde soyarlar. (Bazen o donuda çıkartırıyorlar dikkat edin renkli iç çamaşırıyla yakalanmayın :) Sizi muayene ederler ve 3 dakika içinde tamamen giyinmenizi isterler giyinemezseniz elinizde pantolon kapı önünde kalırsınız. Sonra aşılamalara başlar toplam 3 aşı yapılır size yapılış tarzı biraz ürkütücüde olsa kısa sürer



Her ne kadar korksanız da size vurulacak olan iğneleri yemek üzere revirin yolunu tutuyorsunuz. Daha doğrusu tutturuluyorsunuz. İçeri girdiğinizde sizlerden kollarınızı sıvamanız isteniyor 3 asker görevlendirilmiş ve ilk önce iki kolunuza 1er tane iğne yapılıyor.
Birisi tetanos diğer ikisinin ne olduğunu bende bilmiyorum. Sandalyeye oturtulup birde bacağınızdan olmak üzere 3 iğneyi yedikten sonra kendinizi toplamanıza dahi izin verilmeden revirin koridorunda tek sıra halinde dizilmiş bir şekilde buluyorsunuz kendinizi.

Tabi bir de kan bağışı olayı var ama burada gerçekten faydalı bir olay oluyor. Eğer ciddi bir rahatsızlığınız yoksa arazi olmaya çalışmayın ve kan verin.

Artık kayıt işlemleri ve sağlık işlemleri bitmiş durumda askeri eğitime başlayabiliriz. İlk eğitim konunuz yatak ve dolap düzeni bizim dönemimizde yatak ve dolap yüzünden çok kişi sürünmüştür. Oyüzden yatağınızın çok düzgün olmasına dikkat edin yoksa çok ceza alırsınız. Yatak ve dolap düzeninden sonra yanaşık düzen eğitimine başlayabiliriz.

Ve artık sol sağ sol sağ ve düdük seslerine başlayabiliriz. İlk önce şunu ifade edeyim ki askeriyede her şey sol dan başlar sağla biter. Kapılar bile sola doğru açılır. Artık rüyalarınızda bile düdük sesleri duyma zamanı geldi. Gideceğiniz tertibe göre sıcakta veya soğukta eğitim alanını akşama kadar turlayacaksınız ve düzenli bir şekilde yürümeyi öğreneceksiniz. Sizde göreceksiniz ki daha solunu sağını bilmeyen o kadar çok adam olacak ki şaşıracaksınız önce sonra küfredeceksiniz çünkü yapılan her bireysel hata size toplu ceza olarak geri gelecektir. Bu ceza daha fazla yürüyüş daha fazla eğitim olarak yansır. Çünkü orda da bol bol duyacağınız gibi askeriye de mükafatlar şahsi cezalar toplu olur….

Artık kendinizi asker hissetmenizi sağlayacak teçhizatlarla yüklenmenizin zamanı geldi. Biliyorum şimdi hepiniz malzeme alacağız diye çok sevinçlisiniz. Ve içinizi garip bir duygu kaplamış durumda. Ak-47 kalaşnikof piyade tüfeği almak sizin için tarif edilemez bir duygu. Tabi 86.9 mm uzunluğunda 7.62 mm çapında… Tanımını ezberlemeniz gerekecek belki ama olsun bence mükemmel bir duygu! tarif edilemez… Silahınızı alabilmeniz için sizden toplu halde sıraya girmeniz istenilecek. Düzen sağlandıktan sonra malzeme deposunun yolunu sol sağ sol sağlarla tutacaksınız. Hele birde 4.bölükle kesişirseniz onların eğitim çavuşu ve sizin eğitim çavuşunuz arasında adeta futbol maçını andıran kim daha çok bağırtacak yarışmasının ortasında bulursunuz kendinizi ve avazınız çıktığı kadar bağırmaktan başka yapabileceğiniz bişey yoktur. En sonunda silahlığın önünde adeta belediyenin ekmek kuyruğunu andıran sıraya dahil olursunuz. Silah senetleri hazırlanır ve sıranın size gelmesi için sabırsızlanırsınız. İçerden elinde silahını almış adeta altın bulmuşcasına sevinerek çıkan askerleri görünce sabırsızlığınız birkat daha artar. Zaten bu silah almanın meşhur bir sözü vardır. Bu silahı ilk gün aldığınız da çok sevinirsiniz. Birde son gün verdiğinizde….

Silahtan sonra hucum yeleği de alacaksınız. Bu hucum yelekleri biraz nemli biraz eski olabilir ceplerini tam kontrol edin sizden öncekilerin